Bu yazıma Amerikalı Aktivist Martin Luther King’ in 1963 de söylediği meşhur sözü ile başlamak istedim. Onun hayali siyahi sivil hakları içindi. Benim hayalim ise başlıktan da anlaşılacağı üzere teknolojinin geldiği son noktada sektörümüzün gerçek emekçileri olan acentelerimiz içindir.
Değerli Meslektaşlarım,
Geçen sayımızda bilgi güvenliği konusuna dikkat çekmiş ve bu konuda sektörün tüm taraflarının bu konuda ki duyarsızlığına vurgu yapmıştım. Umarım bu hususta duyarlılıklar artar.
Bu yazıma Amerikalı Aktivist Martin Luther King’ in 1963 de söylediği meşhur sözü ile başlamak istedim. Onun hayali siyahi sivil hakları içindi. Benim hayalim ise başlıktan da anlaşılacağı üzere teknolojinin geldiği son noktada sektörümüzün gerçek emekçileri olan acentelerimiz içindir. Luther King’in hayali çok uzun yıllar sonra gerçekleşti ama benim hayalim çok uzun süreli değil bu nedenle belki hayal bile demek yanlış olur çünkü hayalimin bugünden başlayıp en fazla 3 yıl içinde bütün sektöre yayılmaması için hiçbir neden görmüyorum. Sektör paydaşları isterler ise daha kısa süre içerisinde de gerçekleşebilir.
O halde fazla uzatmadan hemen konuya girelim. Günümüzde sıkça konuşulan Bulut Bilişim (cloud computing) birçok kurum için olduğu gibi acentelerimiz için de önemli fırsatlar yaratmaktadır. Bulut Bilişim nedir? Teknik detaylara girmeden kısaca açıklayalım. Bildiğiniz üzere, yıllardır her kurumda olduğu gibi acentelerde, kendi bilgisayar sitemini kurmak için bir ana bilgisayar ve bunlara network kabloları ile bağlı kullanıcı terminali denilen kişisel bilgisayarlar alırlar ve diğer çevre birimleri ile birlikte ciddi bedeller ödeyerek yatırımlar yaparlar. Kurumlar yine kendi büyüklüklerine göre bu yatırımları, kendi büyümelerine paralel olarak birkaç yılda bir ek yatırımlarla ya da baştan yenilenen sistem yatırımları ile tekrar büyütürler. Bunun yanı sıra sistemler üzerinde çalışacak yazılımların lisans bedelleri, kesintisiz güç kaynağı, veri yedekleme üniteleri, güvenlik sistemleri, bakım ücretleri vs.. vs.. bildiğiniz üzere küçümsenmeyecek bedeller ödenir. İşletmelerin yıllık gider bütçelerinde önemli bir BT yatırım rakamı oluşur. Günümüzde internet teknolojilerinin müthiş gelişmesi sayesinde Bulut Bilişim Teknolojileri bunların hepsini ortadan kaldırarak bütün hizmetleri tek merkezden ve kiralama olanağı ile sunmaktadır. Bu devasa veri merkezlerinin başka ülkelerde de bir yedeği mevcuttur. Dünyada bu işin başını ezici bir oranda Microsoft Azure Platformu, ikinci sırada Amazon ve üçüncü sırada Google çekmektedir. Ülkemizde de bu işi yapan veri merkezleri mevcuttur. Özet olarak, ihtiyacınız olan bütün bilişim hizmetlerini buralardan kiralıyor ve kullandıkça öde yöntemi ile hizmetleri satın alabiliyorsunuz. Bir dakika gibi kısa süre içerisinde sistem kapasitenizi artırabiliyorsunuz. Bu hizmetler bütününün adına Software as a Service (SaaS) deniliyor. Kurumun sadece satın alması gereken ise, internete bağlanabilen masa üstü bilgisayar, notebook, tablet bilgisayar veya akıllı mobil cihazlardır. Bulut bilişim özet olarak budur.
İşletmenizin ihtiyacı olan ve bulut üzerinde çalışabilen uygulamaları da bu hizmetlere ilave olarak kiralayabiliyorsunuz. Dolayısıyla ihtiyacınız olan donanım ve yazılımlara, çok küçük rakamlar ile sahip oluyor, aylara bölerek ödeyebiliyorsunuz. Birkaç yıl içinde kapasitesini ancak kullanabileceğiniz sistemleri bir anda yüksek bedeller ödeyerek satın almıyorsunuz.
Güzel de bunun yukarıdaki başlıkla ne ilgisi var, diyebilirsiniz. Hemen anlatacağım: Bulut bilişim teknolojileri sizlere yeni ufuklar, esneklikler ve yeni olanaklar sunmaktadır.
Tam da bu noktada hayalimizi anlatmaya başlayalım.
Bir acente düşünelim. Orta seviye portföyü ve üç şirketin acenteliğini yapan bir acente olsun. Ofisinde, teknik işlerden anlayan ve operasyon işlemlerini de yürüten bir personel, dışarıda pazarlama yapan iki adet personel, acentenin kendisi ile birlikte toplam dört kişilik kadrodan oluşsun.
Acente ofisinde, operasyon elemanının kullandığı bir adet masa üstü veya notebook bilgisayar, internete bağlı kablosuz (wireless) modem, modeme bağlı bir yazıcı (faks özelliği olabilir), günlük veri yedeklemek için bir adet 500 MB veya 1 TB, USB den bilgisayara bağlanabilen bir harici disk ünitesi. Sabit telefon, santral, faks v.s. olmazsa olmazları saymama gerek yok. Sahadaki elemanlarda ve acente sahibinde her biri 500 TL ile 1.000 TL arasında değişen 3G SIM kartlı + wireless internete bağlanabilen üç adet tablet bilgisayar. İşte, donanım altyapınız hazır.
Geriye ne kaldı? Kullanacağınız yazılım!. Bu yazılım, bilgisayarlar üzerine yüklenmeyen sadece internet tarayıcısı ile ofisteki bilgisayar ve sahadaki elamanlarınızın tabletlerinden internete bağlanarak çalıştırabildiğiniz bir yazılım olmalıdır. Üstelik, aylık olarak bir muhasebeciye ödediğiniz bedelden daha az ya da onun kadar bir bedel ile bu uygulamaya sahip olabilmelisiniz.
Diyelim ki acente yukarıda saydıklarıma sahip olsun. Müşteriniz sizden, sektörde en çok zorluk çekilen ve operasyonu uzun zaman alan Trafik ya da Kasko poliçesi talep etmişti. Sahadaki pazarlama elemanı Ahmet bey müşterinizi ziyaret etti, tabletini açtı, müşterinin TC Kimliği, Plaka ve Ruhsat seri numarasını uygulamanıza girdi, acenteliğinizin olduğu üç sigorta şirketinden 30-40 saniyelik süre içerisin de teklifler hazırlanıp bir tablo halinde tüm teminatları ve primi ile birlikte karşılaştırmalı olarak ekranına geldi. Müşterisine hem ekrandan gösterdi hem de anında da email olarak gönderdi.
Müşteri, merak ettiği bir konuyu sordu fakat Ahmet bey konuyu bilmediğinden acente sahibine sorması gerekiyor. Tabletindeki MS Office 365 Skype Kurumsal’ dan acente sahibini bir tıkla görüntülü arama yaparak müşterisi ile video konferans yaptırarak görüştürdü. Pazarlamacı Ahmet bey müşterinin ikinci talebi üzerine ekranındaki teklifin ikinci revizyonunu 15-20 saniyede hazırladı. Müşteri tekliflerden birisine onay verdi, Ahmet bey onay butonuna bastıktan sonra ekranda beliren sanal kredi kartı POS ekranını müşterisine çevirerek kredi kartı bilgilerini kendisinin girmesini rica etti. Müşteri bu bilgileri girdikten sonra onay butonuna basarak onayladı, 3-5 saniye içinde poliçe PDF’i ekranına geldi. Ahmet bey müşterisine poliçeyi email olarak gönderdi ve rica edip ofisindeki yazıcıdan bastırması durumunda hemen kaşe ve imza atarak poliçesini teslim etti.
Aslında anlatması daha uzun sürüyor yukarıdaki işlemlerin tamamı beş on dakika içerisinde çözülüyor. Poliçe sigorta şirketinin sisteminde yaratıldı, acentenin bulut ortamındaki veri tabanında yaratıldı, istenirse muhasebesine de otomatik olarak işlendi. Size hayal gibi mi geliyor? Hayır! bu bir hayal değil gerçek. Evet! artık bu teknolojiler ve yazılımlar günümüzde var. Bu tür bir hizmet ile sigortacılık çağ atlamaz mı? Müşteriye sigortacılık güven vermez mi?
Aslında anlatması daha uzun sürüyor yukarıdaki işlemlerin tamamı beş on dakika içerisinde çözülüyor. Poliçe sigorta şirketinin sisteminde yaratıldı, acentenin bulut ortamındaki veri tabanında yaratıldı, istenirse muhasebesine de otomatik olarak işlendi. Size hayal gibi mi geliyor? Hayır! bu bir hayal değil gerçek. Evet! artık bu teknolojiler ve yazılımlar günümüzde var. Bu tür bir hizmet ile sigortacılık çağ atlamaz mı? Müşteriye sigortacılık güven vermez mi?
Konuyu biraz daha geliştirelim, bu arada acente sahibi de ister akıllı cep telefonundan ister tabletinden bugün ofiste ve sahada çalışan elamanlarını, uygulamanın sağladığı akıllı harita üzerinden nerede olduğunu hangi müşteriyi ziyaret ettiğini takip ediyor. Anlık olarak, personel bazında ne kadar teklif alındığını ve ne kadarının poliçeye dönüştüğünü, bugün itibariye ne kadarlık bir üretim yapıp hedefinin ne kadarının gerçekleştiğini izlemekte dir. Bir taraftan da ziyaretine gitmekte olduğu müşterinin kartını açmış akıllı haritadan adresini bulmuş, hangi poliçeleri var, müşterinin ödemeleri ne durumda, daha neler pazarlayabilir, inceleyerek ve düşünerek müşteri ziyaretine gidiyor.
Mobil cihazlardan her yerde ve her zaman işini yönetmek, teklif verip poliçe düzenlemek acenteye ait her türlü yazışma ya da sunum dosyalarına, emaillerinize ulaşmak artık mümkün. Yani; Word, Excel, Power Point sunumları gibi tüm dosyalarınız ve emailleriniz tamamen bulutta ve her cihazınızdan her an ulaşabilirsiniz, bilgileriniz elinizin altında.
Acente sahibi veya Muhasebeciniz ofisine gitmeden her türlü muhasebe hesabına ve mali tablolarına mobil cihazlarından ulaşabilir durumdadır.
Bütün sabit telefon hatlarınız üzerinden %50 daha ucuza konuşma yapabilir, Çağrı Merkezi hizmeti alarak müşterilerinizi 7/24 acenteliğiniz adına karşılayabilir hizmet sunabilir, artık geceleri telefonlarınızı kapalı tutabilirsiniz.
Dahası var, yüzlerce şey yazabilirim ama bu yazıdaki amacım artık acentelerimiz için esasen var olan kullanılmaya hazır bir teknolojiden fakat bütün acentelerin bu şekilde çalışmasını hayal ediyorum. Umuyorum ki çok kısa sürede bunlar gerçekleşir. Acentelerimiz çağın gerektiği şekilde çalışmaya başlarlar. Aksi durumda, uluslararası firmalar gelip bu yerleri doldurmaya başlayacaklar ve o zaman üzülmek için çok geç olacak.
Bol kazançlı günler diliyorum. Sağlıcakla kalınız.
Mehmet ÜST
Neosinerji Bilgi Teknolojileri A.Ş.
Genel Müdür – Kurucu Ortak
Linked-in’deki Neosinerji Bilgi Teknolojileri şirket sayfamızda konuyla ilgili güncel paylaşımlara devam ediyoruz. Sayfamıza erişmek ve üye olmak için lütfen tıklayınız.